İfa İmkânsızlığı Nedir?
Tanım ve Hukuki Çerçeve
İfa imkânsızlığı, bir sözleşme kurulduktan sonra, edimin yani borçlunun üstlendiği yükümlülüğün tarafın kontrolünde olmayan, öngörülemeyen ve kaçınılmaz bir nedenle yerine getirilemez hâle gelmesi durumudur. Özetle, borçlu artık yükümlülüğü yerine getiremez hale gelmişse, sözleşme yükümlülüğü sona erer. TBK (Türk Borçlar Kanunu) m. 136 uyarınca “borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer.” şeklinde düzenlenmiştir. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
Hukuki literatürde bu kavram, sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde ifanın önündeki engeller sisteminde merkezi bir yere sahiptir. :contentReference[oaicite:2]{index=2}
Tarihsel Arka Plan
Borçlar hukukunun gelişim sürecinde, tarafların sözleşme ile üstlendiği yükümlülükleri zamanında ve eksiksiz yerine getirmesinin temel ilke olduğu “pacta sunt servanda” (sözleşmeler bağlayıcıdır) ilkesi benimsenmiştir. Ancak uygulamada; doğal afetler, mücbir sebepler, sosyal ve ekonomik krizler gibi kontrol dışı olaylar sözleşmenin amacını bozabilecek düzeyde ortaya çıkabilmiştir. Bu durumda hukukun katı yükümlülük anlayışı adil olmayan sonuçlar doğurabileceğinden, ifa engelleri sistemi geliştirilmiştir.
Türkiye’de modern kanunlaşma sürecinde, 818 sayılı Borçlar Kanunu döneminden itibaren “ifanın mümkün olmaması” kavramı yer almış, ardından 6098 sayılı TBK ile daha modern ve sistematik bir biçim almıştır. Örneğin TBK m. 136’nın gerekçesinde, eski 818 sayılı Borçlar Kanunu m.117’ye atıfta bulunulmuştur. :contentReference[oaicite:3]{index=3}
İfa İmkânsızlığının Şartları ve Türleri
İfa imkânsızlığının uygulanabilmesi için bazı temel şartlar bulunmaktadır:
– Geçerli bir sözleşme ile bir borç ilişkisi kurulmuş olmalı. :contentReference[oaicite:4]{index=4}
– Sözleşme kurulduktan sonra bir olay ya da durum meydana gelmeli ve bu olay edimin ifasını kesin ve sürekli biçimde imkânsız kılmalıdır. :contentReference[oaicite:5]{index=5}
– İmkânsızlık borçlunun kontrolünde olmayan bir sebebe dayanmalı; borçlunun kusuru olmamalıdır. :contentReference[oaicite:6]{index=6}
– Edim türü itibarıyla “nevi borcu” olmamalıdır; yani yerine başka eş değerde bir edim getirilebilmesi mümkün olmayan, özgün niteliğe sahip edim olmalıdır. :contentReference[oaicite:7]{index=7}
Türleri açısından bakıldığında:
– Objektif ifa imkânsızlığı: Edim hem borçlu için hem üçüncü şahıslar için de yerine getirilemez durumdadır. [1]
– Subjektif ifa imkânsızlığı: Edim sadece borçlu bakımından yerine getirilemez hâle gelmiştir, üçüncü bir şahıs tarafından yerine getirilebilir. Bu türde borç ilişkisinin sona erip ermeyeceği tartışmalıdır. [2]
– Kısmi ifa imkânsızlığıGeçici imkânsızlık: İfa imkânsızlığı sürekli değil geçicidir; TBK’da doğrudan düzenlenmemiş olmakla birlikte doktrin ve uygulamada tartışılır. [4]
Günümüzde Akademik Tartışmalar
Akademik literatürde ifa imkânsızlığı konusunda yoğun olarak; “ne kadar öngörülemez olmalı?”, “maddi mi yoksa hukuki mi imkânsızlık söz konusu?”, “geçici imkânsızlık ne ölçüde borcu sona erdirir ya da sadece geçici erteleme sağlar?”, “aşırı ifa güçlüğü ile imkânsızlığın sınırları nerede?” gibi sorular tartışılmaktadır.
Örneğin, bir ekonomik kriz ya da yüksek enflasyon gibi durumların imkânsızlık sebebi sayılıp sayılamayacağı önemli bir problem olarak durmaktadır. Yargıtay kararlarında ekonomik koşulların tek başına ifa imkânsızlığı için yeterli olmadığı yönünde yaklaşım benimsenmiştir. [5]
Buna ek olarak, bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte hizmet sözleşmeleri ve sürekli edimli sözleşmelerde “geçici imkânsızlık” kavramı ön plana çıkmıştır. Özellikle pandemi dönemi (COVID‑19) örneğinde görülen engellemeler, imkânsızlık ile aşırı ifa güçlüğü kavramlarının altının yeniden çizilmesini sağlamıştır. [4]
Akademik alanda ayrıca borçlunun bildirim yükümlülüğü konusu da yoğun biçimde incelenmektedir: Borçlunun imkânsızlığı öğrendiği anda alacaklıya bildirmemesi halinde doğan zararlardan sorumlu tutulacağı (TBK m. 136/III) açıktır. Bu bildirim yükümlülüğünün sınırlarının ne olduğu ve nasıl ispat edileceği hâlâ tartışma konusudur. [6]
Sonuç
Özetle, ifa imkânsızlığı kavramı, tarafların sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirememe durumlarındaki adil çözüm yollarını hukuk sistemi içerisinde sunar. Tam anlamıyla öngörülemeyen ve kontrol edilemeyen bir olay nedeniyle yükümlülük imkânsızlaşırsa borç sona erer; yalnızca bir kısmı imkânsızlaşırsa kısmi sonuçlar doğar. Günümüz koşullarında ekonomik ve küresel gelişmelerle birlikte bu alandaki tartışmalar artmış, özellikle geçici imkânsızlık ve aşırı ifa güçlüğü arasındaki sınırlar daha çok sorgulanır hâle gelmiştir.
Eğer isterseniz, bu konuda Türk Yargıtay kararları üzerinden örneklerle bir inceleme de hazırlayabilirim.
—
Sources:
[1]: https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?Objektif–subjektif-ifa-imkansizligi-nedir-Yargitay=&id=319&utm_source=chatgpt.com “Objektif – subjektif ifa imkansızlığı nedir? (Yargıtay) | Karar …”
[2]: https://www.bahukuk.com/Haberler/mucbir-sebep-ifa-imkansizligi-ve-asiri-ifa-guclugu/132?utm_source=chatgpt.com “MÜCBİR SEBEP, İFA İMKANSIZLIĞI VE AŞIRI İFA GÜÇLÜĞÜ”
[3]: https://bshkhatip.com/yayinlarimiz/ifa-imkansizligi/?utm_source=chatgpt.com “İfa İmkansızlığı – BSHK | Hatip”
[4]: https://bshkhatip.com/bultenlerimiz/ifa-imkansizligi/?utm_source=chatgpt.com “İfa İmkansızlığı – BSHK | Hatip”
[5]: https://www.kasaroglu.av.tr/tr/28779/Sozlesmelerin-Ifa-Imk-nsizligi?utm_source=chatgpt.com “Sözleşmelerin İfa İmkânsızlığı – Kasaroğlu Hukuk Bürosu”
[6]: https://www.kiyicioglu.av.tr/ifa-imkansizligi/?utm_source=chatgpt.com “İFA İMKANSIZLIĞI (TBK m.136/I-II-III) – Kıyıcıoğlu Hukuk ve …”